Şirketler Öz Kaynaklarını Aşan Kredilere Ait Faizlerin %10’unu Gider Yazamayacak
Korona salgını sebebiyle tüm dünya ekonomilerinde olduğu gibi ülkemiz ekonomisinde de yaşanan sıkıntıların atlatılabilmesi amacıyla Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankasınca alınan önemli tedbirler ve yapılan düzenlemeler peş peşe gelmeye devam ediyor.
Şirketlerin öz kaynaklarını aşan kredi tutarı için ödedikleri faiz ve diğer giderlerin % 10 oranındaki kısmını gelir ve kurumlar vergisi hesabında gider olarak yazamayacaklarına ilişkin yeni yapılan düzenleme de mali sıkılaştırmanın Hazine ve Maliye Bakanlığı ayağındaki yansıması. Benzeri bir sıkılaştırma tedbiri yine yakın zamanda “Yıllara sari inşaat ve onarma işleri istihkak bedelleri” üzerinden yapılan stopaj oranında yaşandı. % 3 olan stopaj oranı % 5’e çıkartıldı. Binek otomobillerin amortisman, benzin, bakım, onarım giderlerinin % 30’unun şirketlerce gider yazılamayacağına ilişkin düzenleme de 2020 başından itibaren uygulanmaya başlamıştı hatırlarsanız.
Konu hakkındaki değerlendirmelerimi içeren Türkiye Asansör Sanayicileri Federasyonu ASFED'in yayın organı Haber Asansörü dergisi Ocak - Şubat 2021 sayısında yayınlanan yazım.
Şirketler Öz Kaynaklarını Aşan Kredilere Ait Faizlerin % 10’unu Gider Yazamayacak
Mehmet Öner
Maliye Bakanlığı Eski Baş Hesap Uzmanı
Yeminli Mali Müşavir
4 Şubat 2021 tarih ve 31385 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 3490 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile şirketlerin ve gelir vergisi mükelleflerinin, öz kaynaklarını aşan kredi tutarı için ödedikleri faiz ve diğer giderlerin % 10 oranındaki kısmını gelir ve kurumlar vergisi hesabında gider olarak yazamayacaklarına ilişkin uygulama 2021 yılı için hayata geçmiştir.
3490 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile,
Tüm gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri hariç)
01.01.2021 tarihinden itibaren
Kullandıkları kredilerin öz kaynaklarını aşan kısmı için hesaplanan faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının
Yatırım maliyetine eklenenler hariç
% 10 oranındaki kısmını
gelir ve kurumlar vergisi hesabında gider olarak yazamayacaklardır.
Uygulamanın nasıl olacağına ilişkin Gelir İdaresi Başkanlığı’nın yayınlayacağı tebliği beklememiz gerekiyor. Tebliğ yayınlanana kadar dikkat edilmesi gereken hususlara yazımızda değinmeye çalışacağız.
2021 Finansal ve Mali Sıkılaştırma Dönemi Olacak
Korona salgını sebebiyle tüm dünya ekonomilerinde olduğu gibi ülkemiz ekonomisinde de yaşanan sıkıntıların atlatılabilmesi amacıyla Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankasınca alınan önemli tedbirler ve yapılan düzenlemeler peş peşe gelmeye devam ediyor.
2020 yılına 5,94 TL ile başlayan dolar kurunun, Kasım ayında yaşanan gelişmelerle % 43 oranında artarak 8,50 TL yi görmesi üzerine, Merkez Bankası % 10,25 olan poltika faiz oranını 2020 yılı içerisinde önce % 15,00’e sonra ise % 17,00’ye çıkarttı. Halen son belirlenen % 17,00 oranı politika faiz oranı olarak uygulamada.
Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın 5 Şubat 2021 tarihinde yaptığı "Faiz indirimini uzun süre gündemimize almamız mümkün görünmüyor" açıklaması ile 2021 yılı içerisinde Merkez Bankası politika faiz oranın ve buna bağlı olarak, şirketlerin finansman ihtiyacını karşılayan yüksek kredi faiz oranının düşmeyeceğini söylemek mümkün. Şirketlerin tüm satış, yatırım, finansman hesaplarını bu öngörüye uygun yapması gerekiyor.
Şirketlerin öz kaynaklarını aşan kredi tutarı için ödedikleri faiz ve diğer giderlerin % 10 oranındaki kısmını gelir ve kurumlar vergisi hesabında gider olarak yazamayacaklarına ilişkin yeni yapılan düzenleme de mali sıkılaştırmanın Hazine ve Maliye Bakanlığı ayağındaki yansıması. Benzeri bir sıkılaştırma tedbiri yine yakın zamanda “Yıllara sari inşaat ve onarma işleri istihkak bedelleri” üzerinden yapılan stopaj oranında yaşandı. % 3 olan stopaj oranı % 5’e çıkartıldı. Binek otomobillerin amortisman, benzin, bakım, onarım giderlerinin % 30’unun şirketlerce gider yazılamayacağına ilişkin düzenleme de 2020 başından itibaren uygulanmaya başlamıştı hatırlarsanız.
Sıkılaştırma tedbirleri sebebiyle şirketler bir yandan yüksek kredi faizleri sebebiyle kredi ile hayata geçirdikleri yatırımları azaltırken, diğer yandan kredi ile finanse ettikleri satışlarında maliyete yansıttıkları finansman giderini ve dolayısıyla mecburen satış fiyatını artırmak zorunda kalacaklar. 2021’in şimdiden görünen yüzü, yatırımların azalması, öz kaynağı sınırlı olan şirketlerin kredi ile finanse ettikleri satışların fiyatını artırmasıdır.
Yalnızca Öz Kaynakları Aşan Kredilerin Faizleri ve Diğer Giderlerinin % 10’u Gider Yazılamayacak
3490 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile getirilen kısıtlama, şirketlerin yalnızca öz kaynakları aşan kredilerin faizlerinin % 10’u ile sınırlı. Örneğin bir şirketin öz kaynakları 10.000.000 TL ve kullanılan kredi tutarı 15.000.000 TL ise,
Öz kaynak tutarı olan 10.000.000 TL ye kadar olan krediler için ödenen faiz ve diğer giderlerin tamamı şirket tarafından gider yazılabilecek,
Öz kaynak tutarını aşan 5.000.000 TL krediye isabet eden faiz ve diğer giderlerin % 10 oranındaki kısmı gider yazılamayacak; kalan % 90 oranındaki kısmı gider yazılabilecektir.
Eğer öz kaynak tutarını aşan 5.000.000 TL krediye isabet eden faiz ve diğer giderler, daha sonraki dönemlerde yatırım tutarının amortisman yoluyla gider yazılabilmesi amacıyla yatırım maliyetine eklenerek o yıla ilişkin finansman giderleri arasında yer almaz ise, %10 oranındaki gider kısıtlamasına tabi olmayacaktır.
Şirketin Öz Kaynak Tutarı Nedir ?
Yeni getirilen gider kısıtlaması, şirketlerin yalnızca öz kaynaklarını aşan kredilerinin faizleri için uygulanacağından, şirketlerin öz kaynaklarının hesaplanması bu uygulamada önem kazanmaktadır.
Şirketlerin muhasebe kayıtlarının tutulmasına ilişkin kuralları belirleyen Tek Düzen Hesap Planına göre şirketlerin “Öz Kaynakları” başlığı altında yer alan kalemlerin toplamı şirketin öz kaynaklarını oluşturacaktır.
Ödenmiş sermaye
Sermaye yedekleri
Kar yedekleri
Yenileme fonu ve benzeri fonlar
Geçmiş yıllar karı
Geçmiş yıllar zararları ( - )
Dönem karı
Dönem zararı ( - )
Verilen Mesaj: Öz Kaynaklarla Çalışın
Hazine ve Maliye Bakanlığı, şirketlere uzun bir dönemdir aslında aynı mesajı vermeye çalışmaktadır. Öz kaynaklarınızla çalışın.
Bu mesaj, bir taraftan şirketlerin finansal yapılarının güçlenmesi ile sağlam temellerde faaliyette bulunmalarını sağlama hedefine yöneliktir. Ama diğer taraftan da şirketlerin kurumlar vergisi hesaplamasına esas kazanç tutarının, finansman gideri sebebiyle azaltılmasının önüne geçmeyi hedeflemektedir. Şirketler kar ettiklerinde ortakları kazançtan pay almaktadır. Ancak ortaklara kar dağıtılmadan önce ve öncelikle devlet kendi payını kurumlar vergisi ve kar dağıtımı aşamasında yapılan stopaj olarak almaktadır. Bu sebeple sermaye koymayarak şirketin ortağı olan devlet, en az sermaye koyarak şirket ortağı olan ortaklar kadar şirket karının azalmasından rahatsızlık duymaktadır ve bu karın azalmasını önleyici düzenlemeler yapmaktadır.
Sermayenizi Nakit Olarak Artırın, Vergi Avantajından Yararlanın
Şirketlerin öz kaynaklarını aşan kredi tutarı için ödedikleri faiz ve diğer giderlerin % 10 oranındaki kısmını gelir ve kurumlar vergisi hesabında gider olarak yazamayacaklarına ilişkin düzenlemeden önce de devlet finansman giderlerinin azaltılmasına ilişkin düzenlemeler yaptı. Bunlardan en önemlisi yeni şirket kuruluşu veya kurulu şirketlerde sermaye artışının nakden yapılması durumunda sağlanan indirim avantajıdır.
Kurumlar Vergisi Kanunu 10/(1)-ı maddesi uyarınca 01.07.2015 tarihinden itibaren, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları, yeni kurulan sermaye şirketlerinde ise ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmına uygulanacak Merkez Bankası tarafından açıklanan "Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı"nın % 50 si oranında kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim olarak dikkate alınabilmektedir.
Bu indirimden şartları sağlayan aynı nakdi sermaye artış tutarı için her yıl yararlanılabilmektedir. Eğer nakdi sermaye artışını teşvik belgeli yatırım finansmanında kullanırsanız bu oran % 75 olarak dikkate alınacaktır.
Nakdi sermaye artışı uygulaması kapsamında 2020 başında şirketinizin sermayesini 10.000.000 TL artırmış ve bu tutarı nakden ödemiş iseniz 2020 yılı kurumlar vergisi hesabında size sağlayacağı avantaj :
Bu müessesenin getirilme amacı şirket ortaklarının şahsi paraları varsa, bu paraları şahıs olarak bankaya yatırıp faiz geliri elde ederken, şirketlerinin bankalardan kredi kullanarak ödedikleri faiz sebebiyle şirketin ticari karını ve kurumlar vergisi matrahını azaltmalarının önüne geçmektir. Bunu yaparken de şirket ortaklarının mevcut şirketlerine yeni getirecekleri nakdi sermaye üzerinden “ticari kredilere uygulanan yıllık ortalama faiz oranı”nın yarısının kurumlar vergisi matrahından indirilmesi yoluyla ortağa bankadan şahsi mevduat sebebiyle elde edeceği faiz tutarına yakın fayda sağlanmaktadır. Bu düzenleme öncesi şirket ortakları, şirket sermayesi olarak koydukları tutarlar üzerinden faiz hesaplayıp şirket gideri olarak dikkate alamıyordu.
30 Haziran 2021 tarihine kadar başvuru yapılabilecek yurtiçi ve yurtdışı varlıkların şirket aktifine kaydolması şartıyla vergi incelemesi yapılmaması garantisi verilen ve herhangi bir vergi hesaplanmayan varlık barışı düzenlemesinin amacı da şirketlerin bilançoları ve finansal yapılarının güçlendirilmesi amaçlıdır. Varlık barışı kapsamında şirketinizin aktifine dahil edeceğiniz varlıklar için herhangi bir vergi ödemeyeceğiniz gibi istediğiniz zaman bu varlıkları yine vergisiz olarak şirketinizden geri alabileceksiniz.
Korona salgını ve Merkez Bankası döviz rezervlerinin negatife düşmesinin olumsuz etkilerinin telafi edilmeye çalışılacağı bir yıla giriyoruz. Para ve maliye politikası tedbirlerinin daha sıkı uygulanacağı görünen 2021 yılında daha temkinli ve dikkatli karar almakta ve uygulamakta fayda var.
Comments