Ülkemiz ihtiyaçlarını karşılamak, şirketimiz karlılığı ve sürdürülebilirliğini sağlamak açısından önemini bir kez daha hatırladığımız üretim ve ihracata bir destek de devlet tarafından geldi. 7351 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanununun 32. maddesine eklenen fıkralar ile şirketlerin üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançlar ile ihracattan elde ettikleri kazançlar 1 Ocak 2022’den itibaren % 23 yerine % 22 kurumlar vergisine tabi.
Kanun maddesindeki yazıma baktığımızda çok basit ve uygulaması kolay gibi görünen, ancak Gelir İdaresinin açıklamalarını içeren tebliğe baktığımızda şirketlerin kullandığı muhasebe hesap planında önemli değişiklik yapmalarını ve alışık olunmayan biçimde satış türleri itibariyle “ticari kar” hesaplamayı gerektirecek yeni bir uygulamamız oldu.
Konu hakkındaki değerlendirmelerimi içeren Türkiye Asansör Sanayicileri Federasyonu TASFED'in yayın organı Haber Asansörü dergisi Mayıs - Haziran 2022 sayısında yayınlanan yazım.
Üretici ve İhracatçı Şirketlerde Kurumlar Vergisi Oranı İndirildi
Şirketler Dört Ayrı Gelir Tablosu Hazırlamak Zorunda Kalacak
Mehmet Öner
Maliye Bakanlığı Eski Baş Hesap Uzmanı
Yeminli Mali Müşavir
Yaklaşık üç yıldır devam eden korona salgınının tedarik zincirinde oluşturduğu sıkıntılar sonucu ithal ürünlere ulaşmakta yaşanan zorluklar ve cari açığı kapatmak, döviz kazanmak amaçlı daha çok üretmek ve ihraç etme ihtiyacı, üretim ve ihracatın önemini, yaşamakta olduğumuz günlerde çok sert biçimde bize tekrar hatırlattı.
Ülkemiz ihtiyaçlarını karşılamak, şirketimiz karlılığı ve sürdürülebilirliğini sağlamak açısından önemini bir kez daha hatırladığımız üretim ve ihracata bir destek de devlet tarafından geldi. 7351 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanununun 32. maddesine eklenen fıkralar ile şirketlerin üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançlar ile ihracattan elde ettikleri kazançlar 1 Ocak 2022’den itibaren % 23 yerine % 22 kurumlar vergisine tabi.
Kimler Yararlanabilecek?
İhracat yaparak kazanç elde eden veya üretim faaliyetleri sonucu kazanç elde eden kurumlar vergisi mükellefleri 1 puan indirimli kurumlar vergisi uygulamasından yararlanabilecekler.
Üretim faaliyetiyle iştigal eden kurumların bu haktan yararlanabilmeleri için
- Sanayi sicil belgesine sahip olmaları ve
- Fiilen üretim faaliyetiyle iştigal etmeleri
gerekiyor.
Sanayi sicil belgesini sahip olmasına rağmen fiilen üretim faaliyetiyle iştigal etmeyen veya fiilen üretim faaliyetiyle iştigal etmesine rağmen sanayi sicil belgesi olmayan şirketler bu indirimden yararlanamayacak.
Hangi Kazançlar % 22 Kurumlar Vergisine Tabi Olacak?
Şirketler ihraç etmiş oldukları ticari mallar sebebiyle elde ettikleri kazançlar için % 22 kurumlar vergisi uygulamasından yararlanabilecek.
Bunun yanında şirketler eğer yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım gibi hizmet ihraç ediyorlarsa hizmet ihracından kaynaklanan kazançları için de % 22 kurumlar vergisi uygulamasından yararlanabilecektir. Kurumlar vergisi kanununun 10. Maddesinde sayılan hizmetler için elde edilen kazancın % 50’sinin istisna olarak kurumlar vergisine tabi tutulmayabileceğini hatırlatmak isterim. Buradaki önemli husus % 50 kazanç istisnasına konu olsun olmasın tüm hizmet ihracından kaynaklı kazançların % 22 kurumlar vergisi uygulamasından yararlanabilecek olmasıdır.
İhracat kazançlarında % 22 kurumlar vergisi uygulamasından yararlanabilmek için ihracı yapılan ticari malların ihracatı yapan şirket tarafından üretilmiş olma zorunluluğu yok. Yurtiçinden satın alınan, yurt dışından satın alınan tüm malların ihraç edilmesi durumunda “ihracatçı olma” şartının yerine getirilmesi sebebiyle uygulamadan yararlanılabilecektir.
İhraç edilen ürünü üreten şirket “üretici şirket” olarak, aynı ürünü üretici firmadan satın alarak ihraç eden şirket ise “ihracatçı şirket” olarak ayrı ayrı % 22 oranını uygulayabilecektir.
Ancak ihraç ettiği ürünü kendisi üreten şirketler hem üretici şirket olarak hem de ihracatçı şirket olarak 1 puanlık indirimden iki kez yararlanamayacaklardır. Bu durumdaki şirketler, üreterek ihraç ettikleri mallar için “üretici şirket” olarak bir defa 1 puanlık indirimden yararlanabilecek.
Üretici şirketler
yurtiçine sattıkları mallar için “üretici şirket” olarak,
üretip ihraç ettikleri mallar için yine “üretici şirket” olarak,
aynı zamanda ticari mal olarak alıp ihraç ettikleri mallar için “ihracatçı şirket” olarak,
1 puanlık indirimden yararlanabilecek.
% 22 Oranında Kurumlar Vergisine Tabi İhracattan Elde Edilen Kazanç ile Üretimden Elde Edilen Kazanç Nasıl Hesaplanacak?
% 22 oranında kurumlar vergisine tabi, şirketlerin üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançlar ile ihracattan elde ettikleri kazançlarının hesaplanması sanıldığı kadar kolay değil. Satışlarının tamamı kendi ürettiği ürünlerden oluşan bir şirkette kurumlar vergisine tabi matrahın tamamı % 22 oranına tabidir diyemiyoruz maalesef.
Gelir İdaresi Başkanlığının konu hakkındaki açıklamalarının yer aldığı 14 Mayıs 2022 tarih ve 31835 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 20 seri numaralı tebliğ ile hesaplamanın nasıl yapılacağı ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
Öncelikle temel kural olarak % 22 oranına tabi ihracat kazançları ile üretim faaliyetinden elde edilen kazançların hesaplanarak, bu kazançların ticari bilanço karına oranının hesaplanması ve bulunacak bu orandaki kurumlar vergisi matrahının %22 oranında kurumlar vergisine tabi olacağı belirtilmektedir.
Bu açıklamalarda ihracat ve üretim yapan şirketlerin % 22 oranına tabi ihracat kazançları ile üretim faaliyetinden elde edilen kazançların şirketlerin kanuni defterlerinde ayrı olarak görülebilmesinin esas olduğu belirtilmiştir. Fakat şu anda şirketlerin nerdeyse tamamı üretim, üretimden satış, ticari mal satışı, üretimden ihracat, ticari mal olarak ihracat kazançlarını tek bir ticari kar, şirketin toplam ticari karını, hesaplamak üzere kayıtlarını tutmaktadır. Bu satışların hasılatlarını, yani düzenlenen faturalarını mevcut sitem içinde ayrıştırmak mümkündür. Aynı şekilde üretimden satışların maliyetini “satılan mamül maliyeti” olarak ve ticari malların maliyetini “satılan ticari mallar maliyeti” olarak ayrıştırmak da mümkün mevcut sistemde. Ancak “Genel yönetim giderleri” ile “Pazarlama satış dağıtım giderleri”ni elde edilen kazancın türüne göre ayrıştırmak çok mümkün değil.
Bu konuya ilişkin çözüm olarak tebliğde
“Gider ve maliyet unsurlarının ayrı hesaplarda izlenmek suretiyle tespitinin mümkün olmadığı hallerde ise müşterek genel giderler, indirim kapsamında olan faaliyetler ile indirim kapsamında olmayan faaliyetler arasında uygun bir dağıtım anahtarı tespit edilerek dağıtılabilecektir.
Öte yandan, indirim kapsamındaki faaliyetler ile bu kapsamda değerlendirilmeyen faaliyetlerde müştereken kullanılan tesisat, makine ve ulaştırma vasıtalarına ilişkin amortismanların ise bunların her bir işte kullanıldıkları gün sayısına göre dağıtımının yapılması gerekmektedir. Hangi işte ne kadar süreyle kullanıldığı tespit edilemeyen sabit kıymetlere ilişkin amortismanlar ise müşterek genel giderlerle birlikte dağıtıma tabi tutulacaktır.”
açıklaması yer almaktadır.
Şirketler Dört Ayrı Gelir Tablosu Hazırlamak Zorunda Kalacak
Gelir İdaresinin açıklamalarından çıkan sonuç şudur: % 22 kurumlar vergisi oranından yaralanmak isteyen şirketler mevcut gelir tablolarında topluca görünen şirket kazancını
üretip yurtiçine sattıkları mallar için “üretimden kaynaklı yurtiçi satış kazancı” olarak,
üretip ihraç ettikleri mallar için yine “üretimden ihraç edilen mallar satış kazancı” olarak,
ticari mal olarak alıp ihraç ettikleri mallar için “ticari mal ihracından kaynaklı satış kazanç” olarak,
ticari mal olarak alıp yurtiçine sattıkları mallar için “ticari mal yurtiçine satışından kaynaklı satış kazancı” olarak
dört ana başlığa ayırarak “Genel yönetim giderleri” ve “Pazarlama satış dağıtım gideleri”ni de dikkate alarak yeniden hesaplayacak, ayrıştıracaktır. Daha basit söylersek, her şirket için bir tane hazırlanan gelir tablosu dört parçaya ayrılarak yukarıdaki kazanç gruplarına göre ayrı ayrı dört tane hazırlanacaktır.
Kanun maddesindeki yazıma baktığımızda çok basit ve uygulaması kolay gibi görünen, ancak Gelir İdaresinin açıklamalarını içeren tebliğe baktığımızda şirketlerin kullandığı muhasebe hesap planında önemli değişiklik yapmalarını ve alışık olunmayan biçimde satış türleri itibariyle “ticari kar” hesaplamayı gerektirecek yeni bir uygulamamız oldu. Hesaplamaları yapan şirketlerin, meslek mensuplarının ve ilgili herkesin konuyu etraflıca değerlendirmesi ve yazımız sınırları dışına taşan çok sayıdaki özellikli durum için profesyonel destek almasında fayda görünüyor.
Comments